Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
- Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Kız kardeşim anneanneme benzer.
- My sister resembles my grandmother.
Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor.
- My grandmother is in sound health and lives alone.
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
- Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.