av'salaenglish | adronato

listen to the pronunciation of av'salaenglish | adronato
Englisch - Türkisch

Definition von av'salaenglish | adronato im Englisch Türkisch wörterbuch

grandmother
{i} babaanne

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother can fly.

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

grandmother
{i} anneanne

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Kız kardeşim anneanneme benzer. - My sister resembles my grandmother.

grandmother
büyük anne

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti. - Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

grandmother
{i} nine

Bugün ninemin doğum günü. - Today's my grandmother's birthday.

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Englisch - Englisch
grandmother
av'salaenglish | adronato
Favoriten